Bilgi ve tecrübelerimizle iç süreçlerinizi beraber değerlendiriyor; yol haritası çıkarıyoruz. CRM projeleriniz için kullanıcı, sistem yöneticisi ve teknik personel eğitimlerini beraber planlıyoruz.

İletişim

+90 212 483 7318

+90 549 149 29 01

info@zenobilisim.com

YTÜ, Davutpaşa Kampüsü - Teknopark C1-109

5307 Summerhill Manor Lane - TX77494 Houston, Texas

Blog
power apps icin canvas model dri

Power Apps için Canvas ve Model-Driven Uygulama Türleri Arasındaki Farkları

Microsoft Power Apps, işletmelerin hızla özelleştirilmiş uygulamalar geliştirmesine olanak tanıyan güçlü bir platformdur. Bu platform, kullanıcıların iş süreçlerini dijitalleştirmesi, otomatikleştirmesi ve daha verimli hale getirmesi için iki temel uygulama türü sunar: Canvas uygulamaları ve Model-Driven uygulamalar. Bu iki yaklaşım, farklı iş ihtiyaçlarına hitap eden özellikler ve kullanım senaryoları sunar.

Power Apps’te Canvas ve Model-Driven Uygulamalar Nedir?

Power Apps, işletmelerin hızlı ve etkili çözümler geliştirmesine olanak tanırken, farklı ihtiyaçlara yönelik iki temel uygulama türü sunar: Canvas ve Model-Driven uygulamalar. Canvas uygulamaları, kullanıcıya tam tasarım özgürlüğü sunan bir yapıya sahiptir. Adeta boş bir tuval üzerinde çalışır gibi, uygulamanın arayüzü ve işlevselliği sıfırdan oluşturulabilir. Düşük kod (low-code) veya kodsuz (no-code) yaklaşımıyla geliştirilebilen bu uygulamalar, Microsoft Dataverse, SharePoint, Excel ve SQL gibi birden fazla veri kaynağıyla entegre çalışabilir. Esnek yapısı sayesinde kullanıcı deneyimini tam anlamıyla özelleştirme imkânı sunar. Diğer yandan, Model-Driven uygulamalar, yapılandırılmış ve veri odaklı bir yaklaşıma dayanır. Bu uygulamalar, veriler ve iş süreçleri etrafında inşa edilir. Microsoft Dataverse üzerinde yapılandırılmış verilerle çalışan bu uygulamalar, standartlaştırılmış bir arayüze ve yerleşik işlevselliklere sahiptir. İş süreci akışları, formlar ve görünümler gibi entegre bileşenlerle donatılan Model-Driven uygulamalar, kullanıcıların platformdan bağımsız olarak (mobil ya da masaüstü) optimize edilmiş bir deneyim yaşamasını sağlar. Bu iki uygulama türü, işletmelerin ihtiyaçlarına göre esneklik ve yapılandırılmış çözümler arasında seçim yapmalarına olanak tanır.

Canvas ve Model-Driven Uygulamalar Arasındaki Temel Farklar

Canvas ve Model-Driven uygulamalar, farklı iş ihtiyaçlarına yönelik güçlü çözümler sunarken, temel farklarıyla öne çıkar. Canvas uygulamaları, tasarım açısından tam kontrol sunarak geliştiricilere özgün ve özelleştirilmiş kullanıcı deneyimleri oluşturma imkânı tanır. Çoklu veri kaynağı desteğiyle Microsoft Dataverse, SharePoint, Excel veya SQL gibi çeşitli platformlarla entegre çalışabilir. Özelleştirilmiş işlevsellik, hızlı prototipleme veya çoklu veri kaynaklarını birleştirme gereken durumlarda ideal bir çözümdür. Mobil uyumluluk tasarıma bağlıdır ve kullanıcı ihtiyaçlarına göre özel olarak optimize edilebilir. Genellikle saha ekipleri veya özelleştirilmiş süreçler için tercih edilir. Örneğin, bir saha ekibinin envanter yönetimini kolaylaştıracak bir uygulama geliştirmek için Canvas uygulamaları mükemmel bir çözüm sunar. Model-Driven uygulamalar ise yapılandırılmış ve veri odaklı iş süreçlerini desteklemek için tasarlanmıştır. Bu uygulamalar yalnızca Microsoft Dataverse ile çalışır ve standart bir arayüz sunar. Daha az tasarım esnekliği gerektirirken, yerleşik işlevsellikler ve otomatik mobil uyumluluk gibi avantajlar sağlar. Orta veya yüksek karmaşıklıktaki veri yönetimi ve iş süreçlerini organize etmek için idealdir. İş süreçleri, formlar ve görünümler gibi entegre bileşenlerle desteklenen Model-Driven uygulamalar, veri odaklı projelerde güvenilir bir çözüm sağlar. İki uygulama türü arasındaki bu farklılıklar, işletmelerin spesifik ihtiyaçlarına göre en uygun Power Apps çözümünü seçmelerine olanak tanır.

Model-Driven Uygulamalar Hangi İş İhtiyaçlarına Yöneliktir?

Model-Driven uygulamalar, yapılandırılmış iş süreçleri ve veri odaklı işlemler için ideal bir çözüm sunar. Özellikle, birbiriyle ilişkili veriler üzerinde analiz yapılması gerektiğinde ya da belirli bir iş akışının takip edilmesi zorunlu olduğunda bu uygulamalar öne çıkar. Örneğin, müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) gibi süreçlerde iş akışları, formlar ve görünümler gibi yerleşik özellikler, kullanıcıların sistematik bir şekilde çalışmasını sağlar. Ayrıca, kurumsal standartların takip edilmesi gereken durumlarda, Model-Driven uygulamaların sunduğu sabit arayüz ve şablonlar iş süreçlerini standartlaştırmaya yardımcı olur. Bir satış ekibinin müşteri adaylarını yönetmek ve takip etmek için kullandığı CRM sistemi, Model-Driven uygulamaların bu tür ihtiyaçlara nasıl çözüm sağladığını gösteren güçlü bir örnektir.

Canvas ve Model-Driven Uygulamaların Veri Kaynaklarıyla Çalışma Şekilleri

Canvas uygulamaları, veri kaynaklarıyla çalışma açısından büyük bir esneklik sunar. Microsoft Dataverse, SQL Server, SharePoint, Excel gibi birçok farklı veri kaynağıyla entegre olabilen Canvas uygulamaları, birden fazla platformdan gelen verileri bir araya getirerek kullanıcıların özelleştirilmiş çözümler geliştirmesine olanak tanır. Bu esneklik, farklı iş süreçlerini desteklemek için gereken çok yönlü veri kullanımını mümkün kılar. Model-Driven uygulamalar ise veri kaynağı olarak yalnızca Microsoft Dataverse’i kullanır. Bu sınırlama, uygulamaların daha yapılandırılmış ve güvenli bir veri ortamında çalışmasını sağlar. Dataverse’in güçlü veri yönetimi özellikleri, verilerin bütünlüğünü ve tutarlılığını korurken kullanıcıların daha karmaşık veri modelleri oluşturmasına olanak tanır. Ancak, bu yapılandırılmış yaklaşım, veri kaynağı seçeneklerini kısıtlayarak daha belirli iş ihtiyaçlarına odaklanmayı gerektirir.

Tasarım Esnekliği: Canvas vs. Model-Driven Uygulamalar

Tasarım esnekliği açısından, Canvas uygulamaları kullanıcıya tam kontrol sağlayarak öne çıkar. Bu tür uygulamalarda, geliştiriciler uygulama arayüzünü sıfırdan oluşturabilir ve tamamen özelleştirebilir. Renkler, düğmeler, yazı tipleri ve düzenler gibi birçok görsel öğe üzerinde özgürce çalışılabilir. Ancak, bu yüksek düzeydeki esneklik, daha fazla çaba ve tasarım bilgisi gerektirebilir, özellikle karmaşık kullanıcı deneyimleri oluşturulmak istendiğinde. Öte yandan, Model-Driven uygulamalar, daha yapılandırılmış bir yaklaşım sunar. Bu uygulamalarda arayüz, önceden tanımlanmış bileşenlerden oluştuğu için tasarım süreci hızlı ve kolaydır. Ancak, bu yaklaşım özelleştirme seçeneklerini sınırlayarak yalnızca belirli düzen ve standartlar çerçevesinde tasarıma olanak tanır. İhtiyaçlara bağlı olarak, Canvas uygulamaları yaratıcılığı ön planda tutarken, Model-Driven uygulamalar hız ve basitlik açısından avantaj sağlar.

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tıkla Ara
× Bize ulaşın